Friday, August 22, 2008

Kastamonu yolcusu kalmasın :)

Merhaba,

Daha önce Kastamonu İstiklal Yürüyüşü'nden bahsetmiştim. Hazırlıklarımı yaptım. Ben de orada olacağım. :) :) :)

Aşağıda detaylara tekrar bakabilirsiniz. Ama kısaca söyleyeyim; 5 gün, 100 km sürecek bir yürüyüş olacak, kamplı. Bol fotoğraf, anı ve gevezelik ile döneceğimi zannediyorum. Lafı çok uzatmayayım. Sağ salim dönebilirsem, 1 Eylül'den sonra görüşürüz...

Kastamonu İstiklal Yürüyüşü Detayları:
http://xtrmprgrmmr.blogspot.com/2008/07/duyuru-kastamonu-istiklal-yry.html

Not: Bu arada unutmadan; üye olduğum Dağcılık Kulübü, DEDAK'ın İzmir Fuarı'nda standı olacak. 21 Ağustos Cuma (bugün) - 31 Ağustos Pazar günleri arasında 4. Holde (Basmane Kapısından girince sağda) bulabilirsiniz. Ben de Pazar günü yardıma gitmeye çalışacağım umarım... Neyse, yolunuz fuara düşerse uğrayın derim...

Saturday, August 09, 2008

Eski Foça - Yeni Foça Performans Yürüyüşü (03.08.2008)


Daha Büyük Haritayı Görüntüle

Akşam olunca, uzun uzun düşünmeye başlamıştım. Bir yandan son 3 aydır düşünüyorum, bir yandan son 1-2 haftadır başta gezenbilir olmak üzere insanların başını ağrıtıyorum, son 2 iki gündür de evde "Gitsem mi? Gitsem, gitsem" diye konuşup duruyorum. Sanırım problemim neler olacak? Yarın sabah çıksam mı sorusundan önce sorulmalıydı. :) İki sorunum olabilir:

_Çok trafik olursa, yoğun trafik içinde yürümek zor olacaktır.
_Trafik az olursa, sabahın köründe beni kesseler haberimiz olmaz. :)

Bu arada konuyu anlatmadım. Karşınızda 03.08.2008 Pazar günü itibariyle Eski Foça - Yeni Foça arasında yukarıda gördüğünüz rota üzerinde yürümüş bir arkadaşınız var. Neden bunu yaptığıma gelince; tamamen performans testi. Yani bu yol üzerinde mükemmel manzaralar yok, yürüyüş tamamen asfalt üzerinde geçiyor ve gideceğim yerde de birşey yok :) (Son dönemde güzel bir söz okudum; Gezgin, bir yere varmak için yürümez... :) ) Aslında bu fikir yürüyüş sezonunun bitişi ile kafama girdi. Bütün bir sezon epey yürüdüm, hatta koştum. Peki yazın ne yapacağım diyordum. Sezon boyunca yürüdüğümüz doğa güzellikleri yoktu Foça'da. Öyleyse ne yapacağız. İlk nedenim, sadece yürümek istiyorsam, yürümeliyimdi. Yeterki rahat gidebileceğim 20kilometrem olsun. Keşke bir de doğa içinden olsa ama Google Earth'den bakarsanız görecekseniz, askeri bölge idi, direkt gidebileceğim yol. Eeee, biraz yol yürümek için de askeri bölgeye girilmez ya. Ben de kışın yürüyordum ya diyip yola çıkmaya, hem de Kastamonu'ya gitmeyi düşünüyorsam performansımı denemeye karar verdim :)

Neyse, konuya dönersek, Cumartesi akşamı hafif tırsmaya başlamıştım. E tabi bir yandan bu nedenlerle vazgeçebilirim diyordum ama aslında güvenlik ile ilgisi olmayan ve normal insanların aklına gelen nedenle vazgeçmem gerekiyordu; NE GEREĞİ VAR? :) Aslında gereği yok tabi de, bunun gibi mantıklı bir sebep dışında bir neden daha bulmam lazımdı. :) Akşam yatarken aslında verilebilecek en iyi kararı verdiğimi zannediyorum: Eee, madem gereği yok; sabah saati kurarım, saate bastığımda uyumak istersem, uyurum. Yoksa yollara :)

Akşam; çantamı hazırlayarak yattım. 2 lt su, yedek tişört, güneş yağı, şapka, pil, mp3 çalıcı, fotoğraf makinesi, gps. Sabah giyilecekler çantanın üzerinde. Yatmaya hazırım.

Sabah 6:00. Saat çaldı. Direkt yarım saat ileriye tekrar kurup, yine yattım... :) Ama uyku tutmuyor. Dedim ki, sanırım ben bu işi yapmalıyım. Acil olarak kalktım, giyindim. Aynı yürüyüş sezonundaki gibi; torbalara ayrılmış çanta içeriğini tekrar kontrol ettim. Çantamın hızlı erişim noktalarını düzenleyip, kontrol ettim. (Çok önemli bir sorun olmadığı takdirde durmamak için; en yakın noktamda 1 pil, üzerimde mp3 çalıcı, onun üzerinde fotoğraf makinesi (Pilleri kontrol edildi ve mp3 çalıcı üzerine takıldı. Neden? Çünkü öyle olmadığında yürürken mp3 çalıcı çok oynuyor, kolye gibi :) ), gps, gps pili, kalem/not defteri, 2 adet su şişesi) Artık çıkışa hazırım. Kahvaltı edip çıkıyorum.

Temel plan şu;
_Foça dışına çıkana kadar yavaş yürüyorum, aralıklı duruyorum.
_Foça çıkışında hafif ısınma hareketleri yapıyorum.
_Hanedan Oteli çıkışına gelince, hem trafiği kontrol ediyorum, hem ilk molamı veriyorum, hem dinleniyorum, hem güneş yağımı sürüyorum. (Trafik çok yoğun veya bölge ıssızsa zorlamadan dönüyorum.)
_Sonrasında 1 veya 2 mola daha veriyorum.
_Güneşin beynimi pişireceği saat 12 olmadan Foça'ya girmeye çalışıyorum.
_Tek olduğumu düşünerek, bazı durumlarda zorlamayıp dönüyorum:
___Trafik yoğunlaşırsa
___Geçen arabalardakiler güven vermiyorsa
___Suyum veya herhangi bir malzemem biterse
___Bacaklarımda en ufak bir ağrı hissedersem
___Yolun ısındığını hissedersem
___En önemlisi de canım isterse...

Bahçeden çıkarken etrafıma bir bakıyorum. Foça beni uğurluyor yine. Hava hafif serin, biraz rüzgar var. Gri bir Foça sabahı daha. GPS kaydını atıyorum. Not defterime saati ve işlemleri not ediyorum. Kritik malzememi (Sadece su) tekrar kontrol edip, çantamın kilitlerini takıyor, bağlarına bakıyorum. Ve aşağıda gördüğünüz çok güzel fotoğrafları çekiyorum. Aslında makinemin kalitesizliği diyin veya benim beceriksizliğim ama şunu kesin söyleyebilirim ki, benim orada gördüklerimin yarısını siz bu fotoğraflara bakarak göremiyorsunuz. Aklımda sevgili büyüğüm Mustafa ERBİL'den öğrendiğim ve sanırım hayatımın sonuna kadar unutmayacağım cümleyle yola başlıyorum: (Tam olarak bu değildi ama ben bunu anladım) İyi bir dağcı zor vazgeçer ama çok iyi bir dağcı geri dönmesi gerektiği yerde geri dönmekten korkmaz. (Su, malzeme, herşeyi bulurum ama sanırım bu cümle bana birşeyler sağlar.)

06.40 itibariyle bahçeden çıkmayı başarıyorum. Biraz duruyor, biraz yürüyor, ısınmaya çalışıyorum. Ama bacaklarım tabiki beni pek dinlemiyor. Vücudum yürümemiş bu kadar zaman geçirmişken ister istemez hızlanıyor. Ayakkabı bağlarımı bağlayacağım, çantama bakacağım, şortumu düzelteceğiö diyerek kendimi kandırıyor, vücudumu yavaşlatıyorum. Bu arada söylemem lazım, Foça'da pazar pazar birçok kişi ya yürüyor, ya koşuyor. gerçi ben de yürüyorum zaten ama bana nedense garip garip bakıyorlar. Hadi, sezon boyunca İzmir'deki bu bakışlara alışmıştım ama yazın garip geliyor. Gerçi nedensiz değil sanırım. Kendimce neden çıkarıyorum; Herkes yürüyor ama ben de çanta var, trekking ayakkabıları var, spordan çok savaşa gidiyor gibiyim, bir de sanırım (çalışanlar hariç) Foça'da o saatte uyanık olan en genç kişiyim :) :)

Tabiki kendime çok iyi söz geçiremiyorum ve 7:35 itibariyle Hanedan Oteli önüne gelmeme engel olamıyorum. (4.7 km) Bu arada aşağıda fotoğrafını gördüğünüz kedilerle karşılaşıyorum. Elemanlar önce çok güzel poz veriyorlar da ben makineyi çıkarana kadar bekleyecek halleri yok tabi ki. Neyse Hanedan önünde, bana deli gözüyle bakan iki arkadaşa selam verip açıkta kalan yerlerimi güneş yağı ile yağlamaya oturuyorum. (Aslında bacaklarımı yukarıya kaldırıp 1-2 dakika dinlemek niyetimde var da, arkadaşları iyice korkutmak istemiyorum. :) )

Yürüdükçe kendime geliyor, kendime geldikçe daha hızlı yürüyorum. Aslında bundan sonrasında çok yazacak birşey olmuyor. Yol boyunca arabayla yanımdan geçenler nedense çok önemsemiyorlar beni. Sanırım bir plajdan diğerine gidiyorum görünüyor. Hava giderek ısınıyor ama ben asfalt sıcaklığını da çok hissetmiyorum. Yol rahat, hava rahat, kafam rahat, çok güzel bir yürüyüş oluyor. Daha önce söylemiştim, aklımda o var: Şehre götürülüyorum ki, bir sonraki yürüyüşü hakederek yine doğaya dönebilmek, yine yürüyebilmek için. Ve evet, ben uzun zamandır bu yürüyüşü haketmiştim ama almamıştım. Yol boyunca kuşlar, Cenk bey ve Erdem bey'ler, geçen arabalar ve ben; bana yoldaş oluyorlar. Hep beraber çok eğleniyoruz, çok dinleniyoruz.

10:30 itibariyle Foça'ya giriyor, 10:45'de dönüş biletimi almak için garda (23.1 km) işaretlerimi atıyorum. Burada beni güzel bir sürpriz bekliyor; otobüs 10:30'da kalkmış. Sonraki 12:00'de kalkacak :) :) Kötü olan beklemek değil tabi ki, sonuçta Yeni Foça güzel bir yer. Ancak 4 saate yakın bir süre yürüdükten sonra iyi bir dinlenmeye ihtiyacım var ve bunun içerisinde 2 saat kadar bir koltukta oturmak yok. (Ayaklarımı yükseğe kaldırmalı, ayakkabılarımı çözmeli, belki biraz uzanmalı, yani ne bileyim birşeyler yapmalıyım. Ama bunu değil...)

Neyse sonrasında eve dönüyorum. Hatta dinlenme sırasında bir fotoğrafla da belgeleniyorum. (Sonrasında aynı gün, bir de Geocaching çalışması var. Onu da sonra anlatırım. Zira bunu yazmak 3 saatimi aldı zaten :) ) Yaptığım yürüyüşün notlarını bilgilerini ve fotoğraflarını bulabilirsiniz. Aklınıza birşey takılırsa sormaya çekinmeyin. Son olarak, tavsiye eder miyim? Ben bir daha yapacağım. En azından her sene en az bir kere yapmak istiyorum artık. Hiçbirşey için (manzara var sayılabilir ama o kadar bile kar yok :) ) yürümek sorun değilse, çok tavsiye... ;)

(Not: Bu arada "Performans Yürüyüşü" terimini ben uydurdum. Belki de kullanılan bir terimdir, bilmiyorum. Ama yaptığım doğa yürüyüşü değildi, çünkü doğada sayılmıyorum, asfalt üzerindeyken. Bir amacım da performansımı görmek, arttırmaktı. Bu yüzden böyle dedim. Bunun bir adı varsa, beni bilgilendirin lütfen... )

ZAMAN TABLOSU:
06:00__________Uyanma
06:40__________Evden Hareket
07:35__________1.mola:(5 dak.) Hanedan Oteli (4.7km)
09:03__________2.mola:(5 dak.) Fotaş (13.6km)
10:45__________Bitiş: Yeni Foça Garaj (24.2km)

Yol boyunca Yükseklik değişimi (Aslında yükseklik çok olmasa da sürekli iniş-çıkış olan bir yoldu...)
(Göremeyene söyleyeyim, En yüksek; 110 mt, En düşük; 10mt arasında değişiyor...(Resme tıklayarak daha büyük görebilirsiniz...))
Yukseklik Degisimi


SAYISAL BİLGİLER (Evden hareket - Otogarda bilet alamayış :) ):
Mesafe: 24,292 km
Ortalama Hız: 5,3 km/h
En yüksek Hız: 6,5 km/h
Toplam Yürüyüş Süresi: 04:37:11

Fotoğraflar:


Kendinize iyi bakın...