Monday, October 16, 2006

Bugün Fenerbahçe için ne yaptın? (Diyaloglar-1)

- Bugün Fenerbahçe için ne yaptın?
-- Takıma küfür ettim!
- Bugün Fenerbahçe için başka ne yaptın?
-- Takımdaki oyunculara teker teker küfür ettim!
- Bugün Fenerbahçe için NEDEN bunu yaptın?
-- Kötü oyuncular çünkü
- Bugün Fenerbahçe için başka ne yaptın?
-- Teknik direktöre küfür ettim!
- E oyuncular kötüyse Fenerbahçe teknik direktörüne niye küfür ettin?
-- Oynatamıyor oyuncuları!
- Yani kötü oyuncuları iyi oynatamıyor mu?
-- ...
- Peki şöyle soralım: Geçen yıl Fenerbahçe Teknik direktörüne neden küfür ediyordun?
-- O takımı yönetmesen şampiyon olurdu, Daum beceremedi bu işi.
- Peki şöyle diyelim: Yani takım bu sene zaten şampiyon olacak. Malum Daum'u gönderebildiğimize göre.
-- Yok yav, Daum'u arıyoruz vallaha.
- Peki şöyle diyelim: Tarihlerini sen say da; Daum ve Zico'dan iyi biliyorsun sen bu işi.
-- Yok abi estağfurullah.
- Pardon abi meslek neydi senin?
-- Serbest meslek abi, ama futbol yorumculuğu da yaparım yani, bilirim bu işi.
- Biliyorum.

Görüşmek üzere,

Not: Bu yazı http://www.izmirfenerbahce.org.tr/ sitesinde de yayınlanmaktadır.

Monday, October 09, 2006

Milli(!) Maç arasında Fenerbahçe zevki

Merhaba,

Tam bu hafta Fenerbahçe'siz geçecek diye korkarken Fenerbahçe'miz bizi yanlız bırakmadı. Ankaragücü ile oynanan hazırlık maçı aslında ben dahil birçok teknik direktör kılıklı taraftarın mutlu olacağı şekilde bir Süper (!) Lig takımıyla yapılması açısından anlamlıydı. Yedek oyuncularımız bir süredir sahaya çıkmamış olmanın soğukluğunu bir devrede ancak atarken, bu kez ikinci devrede de yorgunluk başladı. Fakat benim şahsi fikrim maçın iyi olduğu, seyredenlere zevk verdiği yönünde. Tek problem maç içerisinde duyulan içinde "FENERBAHÇE"min geçmediği tezahüratlardı?

Bu haftanın önemli bir Fenerbahçe etkinliği de, İzmir'imizde yapılan PınarKSK-Fenerbahçe ülker maçıydı. Belki de Türkiye'deki en zor basketbol deplasmanı olan İzmir'deki Pınar KSK maçı tabiki orada takımımızı destekleyen dostlarımın ve abilerimin de desteğiyle iyi bitti. Maçın alışılmış ancak federasyonca desteklenen (herhalde engellemediklerine göre destekliyorlardır???) tarafı yine KSK tribünlerinde çıkan olaylardı. Ne yapalım en azından başarıyla bitti diyoruz.

Bir de milli(!) maç diyelim. Gerçi ben diyemiyorum ama gazetelerimiz nasıl oluyorsa Haluk Ulusoy ve Fatih Terim'in takımına ısrarla Milli (!) takım diyebiliyorlar. Sanırım milli duyguların ne kadar paraya endekslendiğinin en basit ve küçük kanıtını burada bile görebiliyoruz. Evet, Federasyon milli(!) takımımız grubun en kötü takımlarından Malta'yı 2-0 yenebildikten sonra şimdi de Macaristan'ı yenmeyi başardı. Geçtiğimiz günlerde okuduğum bir yazı vardı. Tigana, Gerets gitmiyorken Zico en suçsuzları iken neden o gitmeli diyordu. Sanırım bu listeye Sn.(!) Fatih Terim'i de eklemek gerekecek. Ama ben ne diyorum ya. Herhalde önce UEFA kupası sahibi olarak gittiği İtalya'dan kovulan, sonra takımın belkemiği denildiği Galatasaray'dan kovulan, bir daha Milli takımın başına geçmem diyip, 2006 Dünya Kupasına gidemezsek istifa ederim diyen Fatih Terim kovulacak değil ya :)

Görüşmek üzere,

Not: Bu yazı http://www.izmirfenerbahce.org.tr/ sitesinde de yayınlanmaktadır.

Tuesday, October 03, 2006

Fenerbahçeli misiniz? Efendim?

Bu hafta başlamak için çok zor bir hafta aslında. Çok yoğun bir Bursaspor maçı ve mağlubiyet. Neden çok yoğun? Çünkü sahada bir gariplik vardı. İster yorgunluk diyin, ister şanssızlık diyin, ister becerisizlik, ister taktik hata. Ne derseniz diyin. Ancak benim için çok yoğundu. Çünkü takımın sahada yaptığı veya yapabildiği herhangi bir şey olmayınca, (insan eğer takımına da yürekten bağlıysa) takımına yüreğinden geçen herşeyi vermeye çalışıyor. İşte soru işareti burada çıkıyor. Madem sahada futbol yoktu, biraz bundan bahsedelim:

Bir Fenerbahçelinin Fenerbahçe'ye küfür etmesini anlayamıyorum. Kızılır, üzülünür, ağlanır belki ama bir Fenerbahçeli Fenerbahçe'ye nasıl küfür eder? Arkadaşlar aklımızı başımıza alalım. Bir insan en büyük aşkına, en iyi dostuna, en kutsal varlığına nasıl küfür eder. Ayrıca benim en kutsal, en değerli varlığıma küfür etme hakkını nereden buluyorsunuz? Verdiğiniz 2 kuruşluk forma parasıysa, bırakın helal etmeyin, olsun bitsin. Ama Fenerbahçe'yi Fenerbahçelilere bırakın. Sonradan Fenerbahçe'li olanlar, galibiyetlerle sürekli kazanmaya alışan Galatasaray'lı Fenerbahçe'liler (yani Galatasaraylıların %90'ı gibi sadece sansasyon sırasında Fenerbahçe'li olanlar) Fenerbahçe'yi Fenerbahçe'lilere bırakın. Biz sizden önce de Türkiye'nin en büyüğü, en kalabalığıydık. Sizden sonra daha kalabalık oluruz.

Not: Bu yazı www.izmirfenerbahce.org.tr sitesinde de yayınlanmaktadır.