Tuesday, October 03, 2006

Fenerbahçeli misiniz? Efendim?

Bu hafta başlamak için çok zor bir hafta aslında. Çok yoğun bir Bursaspor maçı ve mağlubiyet. Neden çok yoğun? Çünkü sahada bir gariplik vardı. İster yorgunluk diyin, ister şanssızlık diyin, ister becerisizlik, ister taktik hata. Ne derseniz diyin. Ancak benim için çok yoğundu. Çünkü takımın sahada yaptığı veya yapabildiği herhangi bir şey olmayınca, (insan eğer takımına da yürekten bağlıysa) takımına yüreğinden geçen herşeyi vermeye çalışıyor. İşte soru işareti burada çıkıyor. Madem sahada futbol yoktu, biraz bundan bahsedelim:

Bir Fenerbahçelinin Fenerbahçe'ye küfür etmesini anlayamıyorum. Kızılır, üzülünür, ağlanır belki ama bir Fenerbahçeli Fenerbahçe'ye nasıl küfür eder? Arkadaşlar aklımızı başımıza alalım. Bir insan en büyük aşkına, en iyi dostuna, en kutsal varlığına nasıl küfür eder. Ayrıca benim en kutsal, en değerli varlığıma küfür etme hakkını nereden buluyorsunuz? Verdiğiniz 2 kuruşluk forma parasıysa, bırakın helal etmeyin, olsun bitsin. Ama Fenerbahçe'yi Fenerbahçelilere bırakın. Sonradan Fenerbahçe'li olanlar, galibiyetlerle sürekli kazanmaya alışan Galatasaray'lı Fenerbahçe'liler (yani Galatasaraylıların %90'ı gibi sadece sansasyon sırasında Fenerbahçe'li olanlar) Fenerbahçe'yi Fenerbahçe'lilere bırakın. Biz sizden önce de Türkiye'nin en büyüğü, en kalabalığıydık. Sizden sonra daha kalabalık oluruz.

Not: Bu yazı www.izmirfenerbahce.org.tr sitesinde de yayınlanmaktadır.

No comments:

Post a Comment