Monday, September 05, 2011

Kitap: Keyfegezer...

Merhaba,

Uzun zaman yazamadım. Sonrasında bir yazdım ki, ortalık karıştı. :) Tekrar hatırlatayım; son 3 yazı Ist5Days 2010'a ait, 2011 değil. :) Umuyorum ki, Ist5Days 2011'e de Derya'cığım ile gideceğiz de, onu da yazacağım...
Şimdi konumuza geçelim, uzun zaman önce D&R'da gördüğüm, sırf isminin güzelliğine para verip aldığım ve zevkle okumaya başladığım ve yine bitiremediğim ve yine her geziye yanımda götürüp 5-10 sayfa yaptığım ve elime aldığımda zevkle okuyup bıraktığımda aramadığım ve bir türlü bitiremediğim için içim içimi yediğim bir kitabı bitirdim; Keyfegezer...



Aslında bunu yazmak gerekli mi bilmiyorum ama bir baktım ki, millet herşeyi yazıyor... E bu kitap da övgüyü, reklamı sonuna kadar hakediyor. En azından birisi daha aradığında webte notumu bulur da, alır diye yazıyorum... (Zaten bu blog fikri de oradan çıkmadı mı?)
Kitap ne anlatıyor? Kapakta gördüğünüz şehirleri gezmiş olan Arzu ÇAĞLAN (ki radyocuymuş) şehirlerde gördüklerini anlatmış.

Farklı kılan nedir? Şehirlerin (ve o şehirlere gittiğinde bazen küçük geziler yaptığı yan şehir ve kasabaların) en güzel yemek yapan yerleri, farklı alışveriş noktaları ve orayı özel kılan konuları anlatmış. Çoğu gezi kitabı, müzeler, şehir yapıları, vs. ile ilerlerken bu kitapta yemeniz, içmeniz gerekenler, en güzel yapan yerler, şehir sanatları, güzel binalar, bilinemeyecek alışveriş noktaları, ve benzeri detaylar var. Bir başka deyişle, herkesin ana noktaları anlattığı bir konuda detayları anlatmış, kısacası insan gibi gezmiş, insan gibi anlatmış. (Makine gibi değil...) (Not: Tabi benzerini yapmak kolay değil. Bir gezi kitabını alırsın, okursun, hoşuna gider, bir tura katılırsın ve aynısını yaşayabilirsin. Ama bu kitabı alırsan, hiçbir tur şirketi sana bu fırsatı vermez. Tek başına gitmek zorundasın, dediklerini yapmaya çalışmalısın...)

Ben nesini sevdim? Samimi bir kere. (En azından samimi gibi görünüyor... :) ) Yaptıkları, yazdıkları, anlattığı hikayeler, yansıttığı heyecanlar (hatta bir kağıt alma heyecanı var ki, Avrupa'da olmak ve kağıt (evet, kağıt?!?) satın almak istersin...) (veya içilen her kahveyi hissediyorsun desem?!?)... Hepsi detay ama hepsi mükemmel... (Not: Hatta bu yazıyı yazmamın bir nedeni de o. Derya'cığıma durmadan anlattığım hikayelerde bir kere, "Gezdiği yerlere aynen senin gibi bakan ve senin gibi anlatan biri daha varmış" demesi ile de doğru dedim. İnsanlar bunları yazıyormuş ve iyi yazılırsa zevkle okunuyor da :) )

Kötü tarafı? Birincisi, ilk şehirlerin anlatımları mükemmel. Son şehirler kısa geçilmiş ve detaylandırılmamış. Bütün kitabın detaylar üzerine kurulduğu bir durumda biraz kötü bir durum tabi. Sanırım sayfa sayısı tutturmak adına son şehirler yazılmış. (İkinci ihtimal; ben sonlarda yazılan şehirlerdense önce yazılanları görmeyi daha çok isterdim? :) ) (Üçüncü ihtimal; sonlara geldikçe kitap bitsin hissi ile dikkatli okumadım.) (Dördüncü ihtimal; Gittiği yerleri (son yerleri) çok sevmemiş yazar, ki zaten öyle de yazıyor...)

Not: Bir de kitabı çok sevince yazarı biraz araştırmaya çalıştım. Radyocuymuş, öğlen programı yapıyormuş (Kadın programları veya dükkan programı dediğimiz saatlerde :( ) Aslında ilk araştırmalarda hakkında kötü yazan da, iyi yazan da görünce hakkında olumlu görüşlerim olmuştu ancak son haberlerde Erol Köse'nin konukluğunu falan görünce (zaten program saati de uygun değil...), ilişkimizin kitaplarda kalmasına karar verdim. Sanırım 2 kitabı daha varmış. Onları da okursam yazarım belki...

Sonuç olarak, bitmiş de olsa yaz dönemi için ve geziler için güzel bir kitap... Ayrıca neşeli de... Kısaca, benim gibi bakan birileri daha varmış...
IDEFIX

Yakında Ist5Days 2011 notları ile görüşmek üzere... Selamlar...

No comments:

Post a Comment