Sunday, November 11, 2007

Yukarı Kızılca - Mahmut Dağı

Parkur: Yukarı Kızılca - Mahmut Dağı (İzmir)
Grup: DEDAK (Dokuz Eylül Dağcılık Kulübü) - B Grubu
Tarih: 11/11/2007
Hava: Kapalı. Yağmursuz



1387 METRE. Söylenebilecek ilk şey ve belki de en önemli şey bu. 1387 metre. Bu hafta hatta SANA DÜN BİR TEPEDEN BAKTIM AZİZ İZMİR! Evet, parkur neredeyse Manisa'da sayılabilir ama İzmir'i gördüm. Burada kaç kişi Manisa'dan bakıp İzmir körfezini görmüştür ki? Neyse sakin olalım ve başlayalım. (Bu arada ben bunu yazarken de Jack NICHOLSON televizyonda Sakin ol diyor zaten :D (Anger Management))

Sabah 8'den önce servislerin toplanma alanındayım. Genel olarak tüm kulüplere baktığınızda İzmir'de kalabalık toplanmış desek de, bu hafta katılımda düşüş var. Sanırım bu hafta boyunca sürekli yağmur haberleri yapılmasının ve Cumartesi gün boyu yağan sağanak yağmurun etkisi büyük. Şeker olduğu için eriyeceğini düşünenler hariç 3 midibüs olarak DEDAK grubu yola çıkıyoruz. Güzel, neşeli bir yolculuk. Hatta geçen haftaki yolculuğu tekrar yorumlamak gerekirse, sanırım yol ağaçlar arasında, doğada olursa yolculuktan sıkılıyorum. Standart asfalt yol üzerinde çok da sıkılmadım. Bu arada pizza çok güzeldi. :D

Saat 9'da servisten iniş ve bizi bekleyen Yukarı Kızılca ile tanışmak. Yukarı Kızılca gerçekten bizi bekliyor, Belediyenin hazırlığı olduğunu tahmin ediyorum: Girişte tüm servisleri Yukarı Kızılca'lı küçük kardeşlerimiz karşıladı, çiçekler verdiler, güzel bir tören hazırlanmıştı. Tören alanında bizi bekleyen Türk bayrakları ve güzel şarkılar vardı. Yaklaşık 45 dakikalık bekleyişten sonra tören başlıyor veya başlamaya başlıyor mu diyelim. Sayın kaymakamımızı uzun süre bekledik. Belki 4 yürüyüşlük tecrübemde en çok yorulduğum 45 dakikaydı herhalde. Kendisi teşrif ettiler, sanırım herkes onun gelmesinden memnun olmuştu ki, özür dilemeye gerek kalmadı. Alkışlarla kesintiye uğramayan konuşmasından sonra yürüyüşümüze başladık. Unutmamak gereken tabi ki Ferah hanımın DEDAK adına kürsüde okuduğu şiir mükemmel bir seçimdi. Ayrıca törendeki aksamalar yüzünden çok güzel hazırlanmış olan Yukarı Kızılca'lı gençlerin gösterilerini pek kimse izleyemedi. Yani organizasyondaki hatanın ne yazıkki cezasını gençlerimiz gördü. Bu üzücüydü tabi. Sonrasında yürüyüşümüz nihayet başladı.

10:30'da yürüyüşümüz basit ve çam ağaçları arasında bir parkurda başladı. Hafif zorlukta bir tırmanma parkuru 11:20'deki su molası sonrası 12:00'e kadar devam etti. İşte burada kritik soru, mola yerine yaklaşmıştık ve isteyenlerle zirve yapılacaktı. Resimlerde sizlerinde göreceği kulubenin oraya kimler çıkmak isteyecek? E, pek akıllı işi gibi görünmüyor tabi, oraya çıkmak. Öyleyse karar ne?... Tabi çıkılacak. Ne yani oraya kadar gitmek akıllıca mıydı zaten? ZİRVE Zamanı...

13:45'deki molada 1387 metredeyiz. Buraya kadar hızlı mı geçtik? Anlatılacak birşey var mı? Anlatılabilecek birşey var mı peki? Oraya gitmeyen birisine anlatılabilecek birşey yok aslında. Orta zorlukta yaklaşık bir buçuk saatlik bir tırmanış sonrası şu ana kadar gördüğüm en güzel manzaralardan birisine bakıyorum. Sanki tüm dünya ayaklarınızın altında. Behzat'ın tepesinde tüm İzmir'i bir kerede gördüğümde de hoşuma gitmişti ama bu başka birşey sanki. Herşeye ve herkese bakıyoruz. Herkes ve herşey çok aşağıda. Sanırım bir insanın hakimiyet duygusunu tanımlaması için önce böyle bir deneyim yaşaması işine yarayabilir. Öğle yemeğimiz için sadece yarım saatimiz var. Öyleyse ne yazıkki öğle yatışı bu hafta yok. Zaten 1500 metre yukarıda üzerinde bir ceket-tshirt-esofman alti kombinasyonu ile ne kadar az durursanız, yaşama şansınız o kadar artıyor sanırım. :D

Ve 14:15'de mola yerinden hafif bir parkur ile, araç yolundan inmeye başlıyoruz. Tabi bu iniş 20 dakika kadar böyle rahat ve tabi rahat bize batıyor ve başlıyoruz yine bayırdan aşağı dökülmeye. Zor değil, hatta kolay sayılabilecek bir iniş başlıyor. Hatta o kadar kolay geliyor ki, inerken neredeyse mola vermeyi unutacağız. Neyse birilerinin aklına çantasındaki meyveleri hala tüketmemiş olduğumuz geliyor ki böylece mola veriyoruz. Neredeyse mola vermeden ineceğiz. Tabi mola vermeden inmemizin nedeni sadece yürüyüş tempomuzun standart olması ve parkurun görsel güzelliği değildi tabi ki. Söylemeden geçmek ayıp olurdu. Buradan ilan ediyorum, Hanifi bey ve Ferah hanım ile yürüyorsanız, şarkı söylemeleri konusunda ısrar edin. Şarkı söylemekten belki de, yürüdüğümüz yolu unuttuk. Mola yerini kaçırıp gidecektik neredeyse. 15:30'daki bu molaya kadar sürekli Türk Sanat müziğinden örneklerle yürüyüşümüzü mükemmel hale getirdik. Bir yandan mükemmel bir manzara, burunlarımızda yeni yağmurla yıkanmış çam ve toprak kokuları ve yanında Türk Sanat Müziği... Tekrar teşekkürler müzik ziyafeti için.

Ve 16:30'da yürüyüşün sonu yine Yukarı Kızılca'da. Sonuçta 6 saat süren orta zorlukta sayılabilecek bir parkur, eğlenceli ve standart tempolu bir yürüyüş grubu. Sanırım bundan daha güzel bir kombinasyon olma ihtimali düşük. Ancak çevremdekilerden duyduğum Mahmut dağının da bize izin verdiği. Çünkü her hava koşulunda Mahmut Dağı'na bu kadar kolay çıkılmazmış. Yani hava koşullarına bağlı bir parkur, özellikle zirve yapacaksanız. Onun dışında ortalama zorluk denilebilir. Ne demiştik: SANA PAZAR GÜNÜ BİR TEPEDEN BAKTIK GÜZEL İZMİR! HATTA GİTTİK Kİ, O TEPE DE ARTIK BİZİMDİR...

Neyse yürüyüş süreleri;
Yukarı Kızılca - Mahmut Dağı (22 km)
Servis Hareket ___________8:00
Yukarı Kızılca'ya varış __9:00
Yürüyüş __________________10:30
Mola (5dk) _______________11:20
Öğle Yemeği (30dk) _______13:45
Mola (10dk) ______________15:30
Yukarı Kızılca'ya varış __16:30
Servis Hareket ___________17:00

Not: http://s240.photobucket.com/albums/ff299/XtrmPrgrmmr/DEDAK%20-%2020071111/ adresinde yürüyüşün tüm fotoğraflarına ulaşabilirsiniz.

2 comments:

  1. Anonymous9:55 AM

    bence zirvedeki manzarayı seyrederken ve aşağıdakileri düşünürken hissedilecek şey hakimiyet değil,teslimiyet olmalı.
    doğanın haşmetinin önünde saygı ve sevgi ile eğilmeli insan. doğa karşısında ne kadar kırılgan olabileceğimizi düşünmeli,kısaca alçak gönüllü olmalı. bence tabii..

    ReplyDelete
  2. Anonymous3:53 AM

    slm arkadaslar ben bır yukarıkızılcalı olarak koyumuz hakkındakı olumlu dusuncelerınız ıcın oncelıklı olarak tesekkur ederım... bu baglamda kızılcayı zıyaret etmıs veya merak eden ınsanlar ıcın facebook ta bır fan sayfası olusturduk ve resımler ve paylasımlarla zengınlestırerek tanıtımı anlamında baya bı ugrasmaya calısıyoruz sızlerınde desteklerını ve fan sayfamıza uye olarak arkadas lıstelerınızı davet etmenızı beklıyoruz!!! LİNK:http://www.facebook.com/group.php?gid=42370874012&ref=ts#/group.php?gid=42370874012&ref=ts

    ReplyDelete