Tuesday, May 12, 2009

Belevi - Çamlık - Şirince

Parkur: Belevi - Şirince
Grup: DEDAK (Dokuz Eylül Dağcılık Kulübü) - A/B Grubu
Tarih: 03/05/2009
Hava: Sıcak, Çok sıcak :)



Uzun zamandan sonra merhaba,

Aradan çok zaman geçti biliyorum ama kısa bir uyarı yaparak anlatmış olayım. Yürüyüşe kesinlikle ara vermeyin, sonra dönmesi zor oluyor ;)

Uzun zaman sonra yeniden yürüyüşe gelmek sabah kalkması da dahil olmak üzere çok zor. Uyanınca insan bir heyecanlı oluyor ki akşam yatarken bile sanki okula/yeni döneme başlayacak öğrenci gibiydim. Sabahın köründe kalktık yine. :) Hazırlıklar bu kez daha uzun sürdü. Çünkü ne demişler; Bir elin nesi var, iki elin sesi var. Bu kez eşim de (EVET, İLK KEZ) geliyor, 2 kişi hazırlanıyoruz ve yarım saatlik hazırlık iki kişiyle bir saatte bitmiyor :) Güç bela, koşarak yola çıkıyoruz.

Hava çok güzel, etraf insan dolu. Hakikaten de İzmir'e yaz gelmiş, insanlar 7'de sokaklardalar... Biz de iniyoruz İzmirspor köprüsüne. Otobüsümüz gelince, beni almayacaklar da, eşimin hatrına alıyorlar. Uzun ve sürekli serzenişler (!) eşliğinde önce Konak'tayız. Aslında bu saatlerde Konak'ta olmayı da özlemiş, tüm söylenenleri de haketmişim. Biraz önce son yazdığım yazıya baktım da 3 aya gelecek neredeyse son gittiğim yürüyüş. Bu kadar zaman başkası da gelmese, ben de kızardım, üzülürdüm. Neyse, saat 8 oluyor, yola düşüyoruz. İlk mola Spil yolundaki çay molası. Otobüslere binip Belevi'ye gitmeden önce diğer otobüslerdekilerin de bana serzenmesi lazım sanırım :)

Yola dökülüyoruz. Önce B grubu araçtan ayrılıyor. Sonra yine biniyoruz. A ve C grubu için araçla devam ediyoruz. Saat 10 gibi yürüyüş başlıyor. A grubu tahmin ettiğim gibi düz bir patikadan başlıyor. Filmlerdeki gibi Sler çizerek yürüyoruz. Bu arada merak edilir belki; A grubu yürüyoruz. Hem eşimin ilk yürüyüşü, hem malzeme eksiği, hem de 2-3 aylık hamlık, korkutuyor, A'ya düşüyoruz...

A yürümek mi sıkıcı, yoksa hamlık mı, yoksa eski tempoma göre düşününce fazla mı mola veriyoruz bilmiyorum ama çok yorucu bir yürüyüş geçiyor. Tabi bunda havanın beter sıcağının, yolun kuruluğunun, güneşin alnında yürümemizin ve yolun 11 km civarında olmasının da çok büyük etkileri var. (Kendime not; A grubu, bu sıcakta, büyük bölümü güneş altında 11 km yürüyebilir mi? Önümüzdeki sene birisini göndereceksen, hele yaşı da genç ise B grubu tavsiye edebilirsin. Enazından bu kadar dur-kalk olmaz. :) )

Şirince'ye geliyoruz. Şirince tam bir alışveriş merkezi imiş. Biz ilk kez gittik. Önce yemek yememiz gerekiyordu. Bizi Kilise'nin üstündeki Pervin hanım'ın yeri'ne götürdüler. Baştan söyleyelim. Yemekler güzel sayılır. Fasulye-pilav-turşu üçlemesi gayet güzel. Gözleme denedik, pek birşeye benzemiyor. (Kıymalısını soğanlı olarak yiyebilirsiniz...) Ayran hele beter. Mantıyı denemedik. Fiyatlar da çok ucuz değil. Ancak söylenene göre Şirince AVM'nin diğer yerlerine göre ucuzMUŞ. Bilmiyorum.

Dediğim gibi büyük Şirince AVM'nin sokaklarında dolaştık yemekten sonra. Her taraf yerli-yersiz turist dolu. Her köşe başında birşey satılıyor. Ancak bu satılanların doğallığını bilemiyoruz artık? Ne alınır'a gelirsek, biz eşimle meyve şaraplarını denedik. Pek şaraplık bir durumları yok aslında. Hafif alkollü meyve suyu gibiler. Ama tadı güzel. Özellikle Kilise'nin alt katındaki mahzeni, oradaki ambiyansı görmeli. Orada bir tatmalısınız. (Alma zorunluluğu yok da o kadar güzeller ki, insan dayanamıyor :) )

Sonrasında Şirince çıkışına geliyoruz. Eşimin yürüyüşü Şirince ile sınırlanıyor. :) O sıcakta Selçuk'a inişi düşünmüyor. Yolda tanıştığımız bazı arkadaşlarla onu da Şirince'de inecek servislere bırakıyoruz ve biz B grubu olarak inişe geçiyoruz. Aralarda yükselip indiğimiz bir parkurla Selçuk'a iniyoruz. Yol kolay ancak sıcak yine etkili. 5'e doğru Selçuk'a iniyor, biraz sohbet edip İzmir'e dönüşe geçiyoruz. Akşam 7 gibi de evde olabiliyoruz.

Kısaca söylemek gerekirse, sıcakta pek çekilir bir yol değil. Şirince'yi de bir kez görünce bana yetti. Tekrar gitmeyi düşünürüm yani. Ancak basit olduğunu söyleyebilirim. Neşeli bir grup kurup, yeni başlayacakların muhabbet yolu olabilir. (Tabi yolu biraz kısaltmak kaydıyla...)

Selamlar

Not: Aşağıda aldığım fotoğrafları görebilirsiniz. Fotoğraflar dönerken üzerine tıklarsanız tüm albüme bakabilirsiniz.

Not 2: Ne yazıkki bu kez saat kaydedemedim. Tempom epey düşmüş. Yürümekten onu düşünemedim :) Kusura bakmayın. Kısaca söylemek gerekirse 10 gibi yürüyüş başlıyor. 14-15 arası mola, 17 yola çıkış gibi düşünebilirsiniz.

1 comment:

  1. Harika bir yazı olmuş.
    Çağlar
    http://caglar.ca

    ReplyDelete