Friday, June 04, 2010

Türkiye Orientiring Federasyonu Türkiye Şampiyonası Yarışları (Eskişehir)

Merhabalar,



Yarışın üzerinden çok zaman geçti. Gerek yarıştaki hayal kırıklığı, gerekse o dönemdeki iş yoğunluğu derken yazamadık. Kısa kısa notlar alalım bari ki, hem fotoları yayınlama şansı olsun, hem de 2 satır laf yazalım, belki birisinin işine yarar... Anahtar kelimeler; Oryantiring de olacak, Eskişehir de...



_ Anadolu Turizm iyi firmaymış. Özellikle şanslı iseniz (sanırım bunu sorabilirsiniz?) ön koltukta bir TV oluyor ki, TR/Yabancı x 6 Tür x 6 film gibi yaklaşık 70 civarında film ve TV kanalları :) Alın size kötü bölümü; haber kanalı ve spor kanalı yok :) Evet, saçma oldu... :)

_Eskişehir'de sabah, klasik bir Anadolu şehri sabahı.

_Porsuk kıyısında adam gibi kahvaltı edecek bir yer yok. En azından erken saatte açmadıkları kesin, hatta umut bile görünmüyor.

_Her yerde üniversite şehri, öğrenci şehri yazıyor ama adam gibi bir rock bar göze çarpmıyor. Canlı müzik bulunamıyor. Bira şansınız da 2 tane; 1 biraya saçma bir para vereceksiniz veya görece kaliteli bir suborg. İkisinin ortası var mı ki koca şehirde? Hadi canlı müzikten geçtim, şöyle Porsuk kıyısı bir bira yapalım? yok yapmayın! (En fazla bulursanız Gusta... Iyykkk)

_"kanatlı" diye alışveriş merkezi olur mu lem? :)

_Türkiye Şampiyonası denen şey normal yarışa göre sanırım daha zormuş. Hem mesafe uzun, hem diskalifiye süresi kısa, hem alan zorlu. Hadi normal yarışta zorlanıyorsanız, bir de Şampiyona? Düşünün...

_Ben düşünmeliydim. 2 günde de diskalifiye oldum. 1. gün; riske girmemek adına yarışı erken bıraktım. Ancak 24 hedeften 7sini halledebildim. 2. gün; yarışı tamamladım ama 22 dakika ile süre diskalifiyesi. Sanırım harita uygulamasını yavaş yavaş hatırlıyorum ama koşu çalışmalıyım.

_Eskişehir aslında heykeller şehri imiş. Ya arkadaşım, her yerde de heykel olur mu? Herşeyin heykeli olur mu? Olurmuş. Olmuş. İyi olmuş ya... Helal olsun bunu yapana...

_Çiğbörek değilmiş. Çibörek miş :) Ve hakikaten Eskişehir Çibörek Evi çok iyi. İlk izlenim pahalı gibi görünüyor ama pahalı olmadığını hatta duruma göre ucuz bile olduğu söylenebilir. Arkadaşların hizmeti de tek kelime ile mükemmel. Tavsiye olunacaklar da; Önce Kuzu Sorpası (bu çorbaymış :) ), sonra tabiki Çibörek (normal insan için 1 porsiyon yeter. Önce yiyin, sonra isteyin 2. porsiyonu, dakkasında abarmayın...) Göbete de yedik ama ne bileyim beni sarmadı. Gidince bir denersiniz. Bir de şanslıysanız yemeklerden kalmıştır. Zira kalmıyormuş :) Tek negatif tarafı; sadece paket ayran var? Çok saçma! İnsan köpüklü iyi bir ayranı arıyor... Yoğun tavsiye... Yerini de tarif edelim; Cam müzesinin (Odunpazarı evlerinin) olduğu ana yola çıkacaksınız. (Tramvay'dan Atatürk Lisesi önünde inersiniz...) Yolu takip edin. (Garaj yönüne değil, ters yöne) Yaklaşık 10 dakika bir yürüyüş sonunda solunuzda (Cam Müzesi sırasında) göreceksiniz. (Öncesinde sağınızda kaleci heykeli var. (Saçma değil mi? :) Ama adamlarda kale ve kaleci heykeli bir var :) ))

_ Eskişehir hakikaten eski. Buna tarihi denmez arkadaşım, eski denir. Tabi burada belediyenin yapacağı birşey yok. Sanırım müteahhitlerin binaları yenileme zamanı gelmiş. Biraz biraz başlasalar iyi olacak.

_Eskişehir Eski Otogar'ı bir toparlasanız olma mı?

_Odunpazarı evleri alanı çok güzel restore edilmiş. Ellerinize sağlık... Şehirden ayrılmış gibi duruyor. Sanırım şehrin geri kalanı için örnek olacaktır. (Gerçi şehrin geri kalanı pek tarihi değil ama?)

_Sonuçta güzel bir şehir, iyi bir yarış, iyi bir çibörek. Özeti de budur.

Selamlar...
Umarım yakında yine yazarız...


2 comments:

  1. Anonymous4:11 AM

    Ben de Eskişehir'e gittiğimde tozlu şehir demiştim.Hani Büyükerşen Eskişehir'i Paris yapmıştı?Olmamış mı

    ReplyDelete
  2. Yukarıda da yazdım ama eksik kalmış ise düzelteyim; Belediye eliyle yapılabilecekler yapılmış ancak sanırım halkının pek düzeltmeye niyeti yok? (veya parası yok? Onu bilemem?)

    ReplyDelete