Bu akşam (11.01) Orienteering eğitimine başladım. Genel olarak şu anda çok yorum yapılacak birşey yok aslında. İleride daha fazla detay anlatırız. Sadece ne yapılacağını anlatalım.
Temel amaç aslında net: Belirli bir noktadan belirli bir noktaya, belirli istasyonlara uğramak suretiyle en hızlı şekilde ulaşmaya çalışıyorsunuz. Bunu yaparken temel malzeme; Orienteering'e uygun hazırlanmış harita ve pusula.
2 tipte amaç olabiliyor:
1. Herkes sırayla çıkar ve herkes elindeki haritaya göre aynı yerden çıkıp, aynı istasyonlardan geçip aynı bitiş noktasına ulaşmaya çalışıyor.
2. Her istasyon zorluğuna göre farklı puanla değerlendiriliyor. Belirli bir süre içerisinde herkes kendi belirlediği istasyonlara kendi belirlediği rotalarla ulaşmaya çalışıyor. Süre sonunda toplanan toplam puana göre değerlendiriliyor.
İlk ders, Orienteering'e uygun haritanın okunabilmesi. Harita'da temel olarak öğrenilmesi gereken, yükseltilerin zorluk derecesini ve yüksekliğini haritaya bakarak anlayabilmek.
Haritada geçen ilk (ve sanırım bundan sonra duymaktan kusacağım :) ) terim MÜNHANİ. Haritadaki çizgilerle yüksekliği belirtmeye yarıyormuş. (yani haritayı kalabalıklaştırmasının bir anlamı varmış. :) )
Ayrıca;
BOYUN: 2 tepe arası
YAMAÇ: Münhaniler arasında mesafe kısalıyorsa (yani yükseklik değişikliği keskinleşiyorsa. ) > Zor
SIRT: Münhaniler arasında mesafe uzuyorsa (yani yükseklik değişikliği daha yavaş oluyorsa. ) > Kolay
ZİRVE: Münhani'nin ortasında x varsa
ÇUKUR: Münhani'nin kenarlarında iki tane çizgi varsa
Kısaca bunlar...
Çok uzatmayalım. Gelecek hafta ilk koşuları çalışıp sonra anlatırız yine.
Not: Bu arada dersten sonra çalışın dendi. :) Dersimiz de haritada en azından münhanileri çabucak anlayabilmek. İnternette çeşitli haritalar bulup bunları hızlı anlamaya ve yorumlamaya çalışacağız. Bulduğum ilk link:
İstanbul Orienteering Grubu
Başka linkler buldukça paylaşacağım. Başka kaynak bulursanız lütfen bilgilendirin. (Bu arada Türkiye Orienteering Federasyonu sitesi ben yazarken hala çalışmıyordu. Şu anda çalışıyor olabilir???)
Kendinize iyi bakın.
Not 2: Bu arada yukarıdaki haritayı da İstanbul Orienteering Grubu'ndan yararlandım. Eğer kendileri için bir mahsuru varsa kaldırabilirim.
Ulaş, oryantiring (türkçe okunuşu ve yazılışı) konusunda ilk ders notlarımızı çok güzel anlatmışsın. Hem buradaki hem de doğa yürüüşleri ile ilgili yorumlarının hafifliği, esprileri yani hoş uslubu çok mükemmel. İnce zekayı gösteren bir espri anlayışın var, ve durum tespitlerin çok isabetli, çok beğendim (burası kişiliğinle ilgili yorumlarım). Doğa yürüyüşlerindeki saat/dakika/hava durumu/mesafe gibi bazı verileri vermek teknik açıdan aranılan nitelik, bu da çok iyi. Ama doğanın kış güzellikleri hakkında pek yorumun yok. Dededağ yürüyüşünde ağaçların ve kayaların neredeyse tamamının yemyeşil yosunla, toprağın ise tamamının kestane ve çınar ağaçları yaprakları ile kaplı oluşu, derenin şırıl şırıl akan su sesi, havanın buz gibi oksijen dolu oluşu, kestane vadisinin biz yükseldikçe görüntüsü, dağların kış hüznü dolu sessizliği bu yürüyüşlerin görsel ve duysal en görkemli olguları. Çünkü bizim ruhumuzu her hafta yenileyen ve bir dahaki haftaya hazırlayan işte bunlar. Sen çamurları görmüşsün, bense hiç çamurun farkında bile değildim. Doğanın kahverengisi, yeşili, kırağısı, sisleri, yosunlu kaya kütleleri, mola yerimizdeki güldür güldür akan suyun sesi, olmayan ateşimizin dumanı, yemek coşkusu, dönüş yolumuzdaki daracık patikadan ip gibi rengarenk giysilerdeki yürüyüşçü arkadaşlarımızın arkadan görüntüsü yrüyüşümüzün en çekici (cazibeli yani "attractive" desem abartmış olmam değil mi? Gerçekten her dönüşte İzmir'e "götürülüyoruz" bir hafta daha şehire katlanıp bir sonraki hafta sonunu hak etmek için. Teşekkürler..... çok iyisin...
ReplyDelete