Monday, October 18, 2010

100

Merhaba,



100. yazı, adından da anlaşılıyor. 100. yazının doğumgünüme gelmesi ayrı bir hoşluk oldu. Çok uzatmayacağım lafı. Bu özel sayıyı herhangi bir konu için harcamak istemedim.




100 yazı boyunca neler oldu, kısaca bir bakayım istedim.
İlk yazı askerdeyken "olm, herkesin blogu var, ben de birşeyler yazayım" ile "abi, basit asp kodu ve txt dosya ile basit sayaç yazan yok mu şu dünyada. İlla php mi olacak veya mysql tablosuna mı yazmalıyım? Altı üstü bir sayı okunacak." arasında bir yerde başladık. Benim başıma dert olmuş 1-2 şeyi yazdım önce, asp sayacı, javascript kontrolü, yeni çıkmış çift çekirdeği durdurmak gibi :) Sonra konu değişti, bunların üzerine gitmiyorum görüldü. Sonra bulduğum, çoğunluğun bilmediği gruplar, şarkılar girdi listeye.

En son ve en uzun süreli de Doğa Sporları girdi. Belki psikolojik rahatsızlık, belki mühendisliğin meslek hastalığı, bilmiyorum ama hayatımda ilk Doğa Yürüyüşüne gideceğim zaman epey bir araştırdım, ne alacağım, ne yapacağım diye. Sonra gideceğimiz yerde neyle karşılaşacağımı, ne kadar kalacağımı aradım, programlı olmak adına. Gördüm ki, kimse bu konuda birşey yapmamış. İnsanlar ya fotolarını paylaşmışlar, ya da gittik geldik demişler. Bunlar da güzel ama ne olacak, ne göreceğim sorusuna cevap bulamıyorsun. İlk gittiğim yürüyüşte dedim ki, kimse yapmıyorsa ben yaparım. Öylecene başladık bu yola. Önce Doğa Yürüyüşlerinde neredeyse İzmir'in parkurlarının büyük bir çoğunluğunu kaydettik, muhabbet tadında. (Hatta hafif bir dedikoducu ortamı oluşmadı değil. :) ) İzmir'de bir kulübün gönüllü reklamcısı bile oldu birara bu yazılar. Bu gezi muhabbetine bir de aralarda yaptığımız yolculuklar eklendi ki, bizim başımıza gelenler, başkasının başına gelmesin (veya gelsin :) )

En son olarak da yine gördüm ki, oryantiring konusunda herşey dilden dile aktarılıyor. Herkes kendi hevesi ile giriyor işe, şanslıysa birisi anlatırsa duyuyor. Dedik ki, bu konuda da ne yapıyorsak yazalım, belki birisini değiştirir, bir fark sağlar, bir muhabbet olur. Neler yapılıyorsa, yapıldığı gibi, resmi tanımlara girmeden anlattık fırsat oldukça.

Aslında amaç belli. Şu gök kubbede bir hoş sada bırakalım. Belki birisi de arkamızdan hoşlukla hatırlar dedik... 100. yazıya geldik. Yaklaşık 3 yıl kadar sürdü. Umarım bir sonraki 100, 1 yıl olmadan biter.

Peki okuyan oldu mu? İstatistikler gösteriyor ki, okuyan var buraları. Birilerinin işine yaradı umarım, birileri de bu satırlarda bu işlere başladıysa da, iki satır muhabbete vesile olduysa da, birinin bilmediği bir satırı anlattıysa da ne mutlu bana...

Zaten başlarken ne demiştim;

Ben zor buldum, yeni öğrendim, arşiv olsun bari ;) 

Selamlar...

6 comments:

  1. Ulaş Hocam önce Doğum Gününüz kutlu olsun ardından 100. yazınız için tebrik ediyorum.. :)
    Daha nice senelere ve daha nice 100. yazılara....

    Mutlu yıllar :)

    ReplyDelete
  2. Doğum günün kutlu olsun, senden nice 100 yazı bekliyorum. Bu arada umarım bir yürüyüşte denk geliriz de muhabbet edebiliriz biraz. Yazmayı kesinlikle bırakma, zevkle okuyorum. Sevgiler. Çağlar
    http://caglar.ca

    ReplyDelete
  3. Hamdi çok teşekkürler... Umarım nicelerine :)

    ReplyDelete
  4. Çağlar, elimden geleni yapıyorum, sizlerden çok şey öğreniyorum. Dediğin gibi umarım bir yürüyüşte biraraya geliriz de sohbet ederiz. Teklifini hala unutmadım, Konak'a yolum düşecek olursa şansımı deneyeceğim... Çok teşekkürler...

    ReplyDelete
  5. Hayırlı olsun hocam 100. yazınız. Bakalım bizde 100. yazılara ulaşabileceğiz mi :)

    ReplyDelete
  6. tabi ki, siz benden daha erken buldunuz :) Mutlaka çok daha hızlı bir 100 olacaktır :) Teşekkürler...

    ReplyDelete